Türkiye Gazetesi Yazarı Metiner Sezer son yazısında Sivas’ı yazdı..

İşte 6 Kasım 2010 Cumartesi günü Türkiye Gazetesi’nde yayımlanan yazısı ;

Yiğido Yurdu Sivas

Sivas, Türkiye’nin en çok göç veren illerinden biri; belki de birincisi. Dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış 7 milyon Sivaslı olduğu tahmin ediliyor. Sivas’ta yaşayanların sadece 464 bin kişi olduğunu belirteyim de varın siz düşünün kentin yaşadığı göç vahametini! Sivas, gerçekten terk edilmesi gereken bir ilmi? Gelin, birlikte arayalım bu sorunun cevabını.
Sivas Türkiye’nin toprak büyüklüğü bakımında ikinci kenti. Yani, “toprakları kıttı da insanları onun için göç etmeye mecbur kaldı” diyemeyiz. Tarih, desek; o hiç değil. Birçok şehrin imreneceği bir tarihî zenginliğe sahip çünkü. Sayısız beyliklerin merkezi olduğu gibi Selçuklular’a başkentlik de yaptı. Osmanlı Dönemi’nde ise eyaletti. En fazla tarihî esere sahip illerimizden biri.
Sivas 1948 yılında Türkiye’nin 8’inci büyük ekonomisiydi. Şimdi 54’üncü sırada. Vah ki vah! Da… neden böyle oldu bu? Sözü uzatmadan hemen söyleyeyim. 1960’larda başlayan göç, Sivas Yiğidolarının çözülmesine sebep olmuş! Az daha açayım tezimi. İstanbul’a o tarihlerde Anadolu’nun çeşitli illerinden göç vardı ama Yiğidolar özgüven bakımından daha bir öndeydiler. Dolayısıyla, göç; onlar için fazla problem olmadı. Yorganını sırtına vuran soluğu İstanbul’da aldı. Bu koca kente yerleşir yerleşmez, organize olmayı da başardılar. Fakat, Sivas’ta kalanlar için aynı şeyi söylememin imkânı yok. Onlar tesis edemedi bu birlik ve beraberliği. Mitili İstanbul ya da Almanya’ya atmaktan başka düşüncesi olmayanlar nasıl düşünsün ki, birlik ve beraberliği? Kritik nokta burası işte. Sivas’ta kalanlar, Sivas’ı terk edenlerin yaptığını yapamadı. Çözüldüler yani. Dolayısıyla, iktidarlara baskı yapacak STK’lardan mahrum kaldı Sivas.
Şimdi öyle değil ama. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluş yetkilileri tek yumruk, tek yürek olmuş; “Sivas’a ne yapalım da göçü durduralım” diye kafa yoruyorlar. Başarılı da olmuşlar. Sivas Valisi Ali Kolat da katılmış bu heyecana ve onun bu takdire şayan katkısı; tüm gönüllü kuruluşların safları sıklaştırmasında önemli rol oynamış.
El ve gönül birliği yapılır da sinerji oluşmaz mı? Fazlasıyla oluşmuş. Sivas 1. OSB dolmuş. İkincisi hazırlanıyor. 99 fabrikası var şimdi Sivas’ın ve 4 bin kişiye iş veriyor bu fabrikalar. İkinci OSB’nin faaliyete geçmesiyle birlikte 8 bin olacakmış bu sayı. STSO Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, Sivas’ın kalkınma stratejisini çizdiklerini söyledi. Mermer, dağ ve kaplıca turizmi, tekstil ve mobilya öncelikli sektörler arasında yer alıyor. Demir-çelik fabrikası yeniden faaliyete geçmiş. Doğalgaz ev ve iş yerlerinde kullanılıyor. Üniversite-sanayi iş birliği oldukça güçlü. Hasılı kelam, Sivas, 2023’te kişi başına düşen milli geliri 15 bin doları bulan modern bir kent olma yolunda hızla ilerliyor.